– Dr.Zeki YÜKSEKBİLGİLİ –
Gezegenimizde belki de son dönemlerde en çok karşılaştığımız şeyler belirsizlik, kaynakların azalması, küresel felaketler, salgınlar ve krizler olmaya başladı. Gittikçe karmaşıklaşan uluslararası ilişkiler, kaynakların azalması (örneğin tatlı su kaynakları), üretim paradoksu gibi konular hayatımızın her anında karşımıza çıkarken, tüm insanlık daha fazla iyiliğe ve güzel haberlere ihtiyaç duymaya başladı. Üstelik bu iyilik odağı kesinlikle sadece günlük hayatımızda değil, iş hayatımızda da önemli hale geldi. Tüm bu değişimler, yeni bir kavramın son yıllarda ciddi anlamda daha fazla konuşulan bir kavramı hayatımıza soktu; İyilik Ekonomisi (Kindness Economy).
Yenidünya düzeni hem çalışan hem de müşteri davranışlarını dönüştürerek iyilik ekonomisini ortaya çıkardı. İyilik ekonomisinin ardında insanın içinden gelen bir iyilik yapma güdüsü var ve dolayısıyla insanlar çalıştıkları ya da hizmet aldıkları şirketlerle daha güçlü bağlar kurabilmek için bu şirketlerde iyilik odağını görmek istiyorlar.
Bilinçlenen tüketici, gittikçe daha fazla satın almak istediği ürün ve hizmetlerin çevre ve toplum üzerindeki etkisini anlamak için nasıl, nerede ve niye üretildiği ile ilgilenmeye başladı. Bu talepler doğal olarak işletmeleri daha fazla şeffaf ve dürüst olmaya zorlamaya devam ediyor. Y kuşağının dünyadaki en güçlü ve büyük satın alma gücü olmasıyla, işletmeler daha fazla bu konuyla ilgilenmek zorundalar, zira en büyük tüketici grubu kendisinin daha fazla mutlu hissetmesine sebep olacak olan ürün ve hizmetleri aramakta, bulmakta ve tüketmekte çok ısrarlı ve başarılı.
Küçük, büyük tüm işletmeler, özellikle sosyal medya sayesinde sürekli müşterileri tarafından izlenmekteler. Bu sebeple, yenidünyada tüm işletmeler iyilik ekonomisinin bir parçası olmak zorundalar. Başlangıç olarak;
Çalışanlarınıza hızla gerçekleştirebileceğiniz sosyal sorumluluk faaliyetlerine odaklanabilirsiniz,
Enerji verimliliğinizi ve enerji satın alma kaynaklarınızı gözden geçirebilirsiniz,
Tedarikçilerinizi yeniden değerlendirebilirsiniz,
Ürün ve hizmetlerinizin nerede ve nasıl üretildiği ile ilgili bilgileri paylaşabilirsiniz,
Daha az kağıt harcayacak uygulamalara geçiş yapabilirsiniz,
Daha fazla lokal tedarikçi kullanabilirsiniz,
Daha fazla lokal tedarikçi destekleyebilirsiniz,
Çalışanlarınızın daha az seyahat etmesini sağlayacak uygulamaları kullanmaya başlayabilirsiniz,
Özellikle ürünlerinizin ambalaj ve paketleme standartlarını yenileyip, daha fazla geri dönüşümlü malzeme kullanımına geçebilirsiniz,
İşletme içerisinde geri dönüşümü teşvik edebilirsiniz,
Ve en önemlisi bunların hepsini müşterilerinizle paylaşabilirsiniz.
İşletmeniz “İyilik Ekonomisi” için hazır mı?